There was / There were
“There is / There are” ile başlayan cümlelerin Past Simple (Geçmiş Zaman)” çekimlemesinde “There was / There were” kullanılır. Türkçeye olumlu cümlede: “vardı”, olumsuz cümlede: “yoktu” ve soru cümlesinde “var mıydı?” şeklinde çevrilen bu cümle girişi ifadelerinin kullanımı oldukça basittir.
“Eskiden …. vardı.” Olarak belirtmek istediğimiz “thing - şey” tekil ise cümleye “There was” çoğul ise “There were” ile başlanır. Aşağıdaki açıklamalara dikkatlice bakalım;
Olumlu cümlede kullanım:
- There was only one theatre in the city centre in the 1980s.
(1980lerde şehir merkezinde sadece bir tiyatro vardı.)
- There were two young men waiting for us at the gate.
(Kapıda bizi bekleyen iki genç adam vardı.)
- There was only half a kilo of sugar in the jar.
(Kavanozda sadece yarım kilo şeker vardı.)
- There were three empty sheets left on the desk.
(Masada boş bırakılmış üç tane kâğıt vardı.)
- There was a boy and two girls in the backyard of the house.
(Arka bahçede bir erkek ve iki kız çocuğu vardı.)
- There was a long queue in front of the restaurant.
(Restoranın önünde uzun bir kuyruk vardı.)
- There was heavy smoke inside the home.
(Evde ağır bir duman vardı.)
- There were several foreigners from different countries.
(Farklı ülkelerden çok sayıda yabancı vardı.)
Olumsuz cümlede kullanım:
- There wasn’t any coffee in the cupboard. We just had some tea after dinner.
(Dolapta hiç kahve yoktu. Akşam yemeğinin ardından sadece bir miktar çay içtik.)
- There weren’t any students in the library. So, I sat there and studied nearly all day.
(Kütüphanede hiç öğrenci yoktu. Dolayısıyla, neredeyse tüm gün orada oturup ders çalıştım.)
- There wasn’t a cinema here twenty years ago. There are two now.
(Yirmi yıl önce burada bir sinema yoktu. Şimdi iki tane var.)
- There wasn’t a space for my car near the shopping centre.
(Alışveriş merkezi yakınında arabamı bırakabileceğim bir yer yoktu.)
- There wasn’t any money in my bank account.
(Banka hesabımda hiç para yoktu.)
- There weren’t enough chairs in the dining hall. It was very crowded.
(Yemekhanede yeterli sandalye yoktu. Çok kalabalıktı.)
- There wasn’t electricity in our village in those years.
(O yıllarda köyümüzde elektrik yoktu.)
- There weren’t many sourcebooks on this matter before.
(Eskiden bu konu hakkında çok kaynak yoktu.)
- We arrived at the ceremony hall so early that there weren’t any other people.
(Tören salonuna o kadar erken varmıştık ki, bizden başka kimseler yoktu.)
Soru cümlesinde kullanım:
- Was there an airport here then?
(Eskiden burada bir havalimanı var mıydı?)
- Were there any children in the park this morning?
(Bu sabah parkta çocuk var mıydı?)
- Was there a bus to the city centre yesterday?
(Dün şehir merkezine giden bir otobüs var mıydı?)
- Were there many people at the new Japanese restaurant last night?
(Dün gece yeni açılan Japon restoranında çok müşteri var mıydı?)
- Was there a guard at the gate of the school?
(Okulun kapısında bir bekçi var mıydı?)
- Were there enough fruit and vegetables for the picnic?
(Piknik için yeterince sebze meyve var mıydı?)
- Was there a school in your village in the 1950s?
(1950lerde köyünüzde okul var mıydı?)
- Were there many people at the wedding last night?
(Dün geceki düğünde çok insan var mıydı?)
- Were there any foreign companies at the fair?
(Fuarda yabancı firma var mıydı?)
“There was / there were” farklı kullanımları:
Genellikle bir hikaye anlatımna başlarken kullanılır;
“There was once a rich king .........” (Bir zamanlar zengin bir kral varmış, .....)
“Were there any open cinemas here, then?”
(Eskiden burada açık sinema var mıydı?)
Adres:
Karaköprü mahallesi Kosova Caddesi
Mimoza sokak No: 9
Gölcük - KOCAELİ