“Of” ve “Off”
Bazı İngilizce kaynaklarda bu kelimelerin “benzer” şekilde telaffuz edildiği fakat farklı anlamlarda kullanıldığı yazmasına rağmen esasen telaffuzları da farklıdır.
“Of” kelimesi “ov” şeklinde söylenirken, “off” kelimesi ise “of” şeklinde okunur.
Anlam bakımından ise;
“Of” edatı; -ın, -in gibi iyelik yani sahiplik ifade etmesinin yanı sıra, -lı, -lu gibi “nereli” veya “nereden” olduğu, “tarafından” veya “-den yapılma” gibi anlamları veren bir “preposition - edat” görevi görür.
“Off” ise, konuşmacıdan “uzakta” veya “kapalı” gibi anlamları olan bir “adverb – zarftır”.
Şimdi “of” ve “off” kelimelerine birer birer bakalım;
OF
“Of” edatının aşağıdaki cümlede nasıl kullanıldığına bakarak edatların dilbilgisel yönden önemini anlayabiliriz. “Of” edatının çok sayıdaki kullanımlarından sadece bazılarını burada açıklamaya çalışıp diğerlerine ise ileriki aşamalarda değineceğiz.
“İngilizce öğretmeninizin ismi nedir?” sorusundaki “İngilizce öğretmeni” ifadesini İngilizceye nasıl çevirmemiz gerektirmektedir?
Bu soruya cevap olarak genel eğilim; “English teacher” şeklindedir. Fakat, “milliyet” belirten “sıfat tamlamalarında böyle bir çeviri yanlış bir algıya sebep olabilir. Bunun yerine “teacher of English” ifadesi daha yerinde bir anlatım olacaktır. Özetlersek, sorumuz;
“What is the name of your teacher of English?” olarak şekillenecektir.
English teacher : İngiliz öğretmen
Teacher of English : İngilizce öğretmeni
Turkish teacher : Türk öğretmen
Teacher of Turkish : Türkçe öğretmeni
Milliyet sıfatları dışındaki branşlarda ise sıralamada sorun olmamaktadır;
Maths teacher : Matematik öğretmeni
History teacher : Tarih öğretmeni
NOT: “Of” edatı ile başlayan veya biten çok sayıda “phrase (kelime grubu)” bulunmaktadır. Bunları daha ileri aşamalarda çalışacağız. Bunlardan bazıları;
A great number of : birçoğu
Always deramed of : hep düşlemiş(imdir)
“I’ve always dreamed of being a doctor.”
“Hep doktor olmayı hayal etmişimdir.”
None of the : hiçbiri
Instead of : yerine
A few of : birkaçı
Some of : birkaçı, bazıları
A piece of : bir parça, bir dilim
At the end of : sonunda
inside/outside of : içinde/dışında
2 out of 10 : 10 da 2
A total of : toplam, toplamda
A man of my age : benim yaşlarımda bir adam
OFF
Off the coast of : açıklarında
“Turks and Caicos Islands are lovcated off the coast of Cuba.”
“Turks and Caicos Adaları”, Küba açıklarında yer alır.”
Not: yukarıdaki cümlede hem “off” hem de “of “kelimelerinin yer aldığını kolayca görebiliriz.
Break off diplomatic communication: diplomatik iletişimin kesilmesi, bozulması
Cut off : (phrasal verb) kesmek, budamak, kesip gövdesinden ayırmak
To cut off the dry leaves: kuru dalları budamak, kesmek
Cutoff (veya cut-off) : kestirme yol
“I took the cutoff and I arrived at work at least 30 minutes earlier.”
“Kestirme yolu kullanarak en az 30 dakika erkenden işyerine vardım.”
“Off” kelimesi, “On” edatının zıt anlamlısı olarak kullanıldığında “kapalı” anlamına gelerek sıfat olarak cümlede yer alır.
Adres:
Karaköprü mahallesi Kosova Caddesi
Mimoza sokak No: 9
Gölcük - KOCAELİ