non-contınuous verbs
- ıng eki almayan fiiller

Non – Continuous Verbs (“-ing” eki almayan fiiller)

 

İngilizce bilmeyenlerin bile anladığı ve oldukça yaygın olarak kullanılan “I love you” cümlesinden yola çıkarak, İngilizce ve Türkçe arasındaki uygulama farklılıklarına bakalım. Türkçe’de “Seni seviyorum” anlamına gelen yukarıdaki cümle İngilizce dilbilgisi kurallarına göre “-ing” eki alması gerekirken “Present Simple” fiil cümlesi olarak kullanıldığını görmekteyiz. “Love” fiili gibi fiillerin ortak özelliğinden kaynaklanan bu durum için bir genelleme yapacak olursak,

  • Emotion – duygu anlamlı fiiller (like, love, hate, prefer, want, wish)
  • Sense – duyu organları için kullanılan fiiller  ( smell, feel, see, seem, sound, taste)
  • Communication – iletişim/etkileşim fiilleri  (agree, disagree, deny, promise)
  • Thought – düşünce fiilleri (imagine, believe, understand, remember, realize)
  • State – durum fiiller (own, possess, belong, involve, matter)

“continuous” olarak değil “simple” olarak değerlendirilir ve “-ing” eki almadan kullanılırlar. Teknik olarak baktığımızda, yukarıdaki cümlenin Türkçe çevirisindeki “-yor” ekinin karşılığı olan “-ing” eki “I love you” cümlesinde görülmemektedir. Continuous tense’lerin gereği olarak fiile “–ing” eki uygulanmasına rağmen, bu tür fiiller kapsam dışındadır ve ilgili Continuous Tense’in “Simple” türünde kullanılır. Yani yukarıdaki cümleyi “I am loving you” olarak ifade edemeyiz.

Bu kural kapsamındaki fiiller;

Know, want, understand, love, like, remember, forget, hate, feel, smell, taste, have, v.b.

Şimdi bu fiillerin örnek kullanımlarına bakalım:

  • I think you are right.   (Senin haklı olduğunu düşünüyorum.)
  • I remember you from the wedding ceremony. (Seni/Sizi düğün merasiminden hatırlıyorum.)
  • I hate all these procedures. (Tüm bu prosedürlerden nefret ediyorum.)
  • What do you mean?   (Ne demek istiyorsun?)
  • Do you understand me?  (Beni anlıyor musun?)
  • He wants to help you. (O, sana yardımcı olmak istiyor.)
  • I smell smoke from the kitchen.  (Mutfaktan duman kokusu alıyorum.)
  • I know her but she doesn’t know me.  (Ben onu tanıyorum fakat o beni tanımıyor.)

 

Yukarıdaki cümlelerdeki “yüklem” görevindeki “fiillere” baktığımızda Türkçe karşılıklarının tamamının “-yor” eki ile bittiğini görüyoruz. Burada şöyle bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Bizler Türkçede, ilgili fiillerin çekimini -yor eki ile yapıyorken İngilizler böyle bir uygulama yapmamaktadırlar. Bunu bu şekilde kabul etmemiz gerekmektedir.

 

Bizi sosyal medyadan takip edin.