Bu iki fiil ifadesi, günlük hayatta sıklıkla kullanılır buna rağmen, genellikle İngilizce dilbilgisi yeterli olmayan kişiler tarafından karıştırılırlar. Şimdi İki fiil arasındaki farklılıklara bakalım;

 

Her iki ifade de bir şey satın alma amacı vardır. Aradaki fark satın alınmak istenen şey ile satın alma süresinin sıklığıdır.

 

“To go shopping”,

Genellikle ayda bir veya sezon sonu indirimleri, kampanyalar ve yeni ürün dönemlerinde giyecek bir şeyler almak istendiğinde kullanılır. Ek olarak, günümüz AVM kültürünün gittikçe yaygınlaşmasının ardından insanlar alışveriş yapmasalar bile, alışveriş ortamlarında zaman geçirmeyi tercih etmektedirler. Hayat artık, bu tür devasa çarşı merkezlerinde akmaktadır. Sonuç olarak hem alışveriş yapmak hem de iyi vakit geçirmek için söylenmek üzere kurulan cümlelerde “go shopping” ifadesi kendini gösterir. Bir giysi veya ayakkabı gibi genellikle giyilen bir şey satın almak veya bir şeyin yeni bir versiyonuna ihtiyacımız olduğu için satın almak demektir. Bu satın alma faaliyetinin düzenli bir aktivite olması gerekmez.

 

Örnek: “I’m planning to go shopping this weekend. Friday is my payday. I need to go shopping for a new pair of boots and a belt.”

Çevirisi: “Bu hafta sonu alışverişe çıkmayı planlıyorum. Cuma benim maaş günüm. Yeni bir çift bot ve kemer almak için alışverişe çıkmam gerekiyor.”

 

 

 

“To do the shopping”,

Mutfak ve banyo temizlik ürünleri gibi, yiyecek, içecek ve sarfiyat ihtiyaçları için yapılan alışveriştir. Herhangi bir süpermarket veya AVM ortamında, aynı yiyecek ve temizlik maddeleri için yapılan alışveriş de “go shopping” ile ifade edilir. Bu türden alışveriş genellikle her gün ve düzenli olarak yapılır. Günlük süt, ekmek, gazete gibi ihtiyaçlar veya haftalık alışverişler bu yapı ile anlatılır. Yukarıdaki “go shopping” ifadesinden en büyük farkı, iyi zaman geçirmek için değil, bir zorunluluk olarak alışveriş merkezine gitmeyi ifade eder.

Örnek: My husband always does the shopping, and I do the cooking. However, we go shopping every month for some new things. We also have a cup of coffee together.

Alışverişi daima kocam yapar, ben de yemek işlerini yaparım.

Bizi sosyal medyadan takip edin.