every day & everyday

“Every day” ve “everyday” kelimeleri İngilizcede sıkça karıştırılır, ama anlam ve kullanım açısından farklıdırlar. Şimdi bu iki farklı kelime grubuna bakalım;

 

EVERY DAY (iki ayrı kelime):

 

Anlamı: "Her gün"

Kullanım: Zarf olarak kullanılır. Bir eylemin her gün yapıldığını ifade eder.

Yapı: "Every" = her, "day" = gün → Her gün

 

Örnek cümleler:

I walk to school every day.
(Her gün okula yürüyerek giderim.)

She drinks coffee every day.
(O, her gün kahve içer.)

 

EVERYDAY (tek kelime):

 

Anlamı: "Günlük", "sıradan", "alışılmış"

Kullanım: Sıfat olarak kullanılır. Bir ismi (isimden önce gelir) günlük olan, rutin anlamında niteler.

 

 

Örnek cümleler:

 

These are my everyday shoes.
(Bunlar benim günlük ayakkabılarım.)

 

Traffic is an everyday problem in big cities.
(Trafik, büyük şehirlerde sıradan bir sorundur.)

 

Özet:

 

every day: her gün    I read a book every day. (Her gün kitap okurum.)

 

everyday:günlük/sıradan    I wear my everyday clothes. (Günlük kıyafetlerimi giyerim.)

 

 

“every day” ve “everyday” kelimelerinin doğru kullanıldığı bir başka alıştırma:

 

Boşlukları “every day” ya da “everyday” ile dolduralım:

 

1- I brush my teeth ______ before going to bed.

 

2- He wears his ______ jacket to work.

 

3- We go for a walk in the park ______.

 

4- This restaurant is not for special occasions, it’s for ______ meals.

 

5- My mom calls my grandma ______ to check on her.

 

Cevap Anahtarı:

1- every day → (Her gün dişlerimi fırçalarım.)

 

2- everyday → (Günlük ceketini işe giyer.)

 

3- every day → (Her gün parka yürüyüşe çıkarız.)

 

4- everyday → (Bu restoran özel günler için değil, günlük yemekler içindir.)

 

5- every day → (Annem her gün büyükannemi arar.)

 

 

“every day” ve “everyday” kelimelerini içeren kısa bir hikâye ve konu ile ilgili anlama & kelime alıştırması:

 

Hikâye:

Anna is a nurse. She wakes up every day at 6 a.m. and goes to the hospital. Her job is not easy, but she loves helping people.
She wears her everyday uniform: a white coat and comfortable shoes. At work, she checks patients, gives medicine, and talks to families.
After work, she goes home and drinks tea with her mother. She studies English every day to improve her language skills.
Anna says: “Helping people is not just a job. It’s a part of my everyday life.”

 

Türkçesi:

Anna bir hemşiredir. Her gün sabah saat 6’da uyanır ve hastaneye gider. İşi kolay değildir ama insanlara yardım etmeyi sever.
Günlük üniformasını giyer: beyaz bir önlük ve rahat ayakkabılar. İşte hastaları kontrol eder, ilaç verir ve ailelerle konuşur.
İşten sonra eve gider ve annesiyle çay içer. İngilizcesini geliştirmek için her gün İngilizce çalışır.
Anna: “İnsanlara yardım etmek sadece bir iş değil. Bu, benim günlük hayatımın bir parçası.”

 

Hikaye hakkında "Okuduğunu Anlama" soruları:

 

What time does Anna wake up every day?
a) 7 a.m.
b) 6 a.m.
c) 5 a.m.

 

What does Anna wear to work?
a) Jeans and a T-shirt
b) A dress
c) Her everyday uniform

 

Why does Anna study English every day?
a) To travel
b) To improve her language skills
c) For fun

 

Cevaplar:

b) 6 a.m.

c) Her everyday uniform

b) To improve her language skills

Bizi sosyal medyadan takip edin.