"Like" fiili İngilizcede çokça kullanılan fiillerden biridir. Hayatımızın neredeyse her anında yer alır. Sevmek, beğenmek, sevilmek veya beğenilmek hayatımızın tuzu biberi. İnsanı yaşama bağlayan en önemli şey aslında.
Peki, konumuza dönecek olursak, Türkçe ve İngilizcede "like" fiilinin kullanımları nasıldır, acaba? Bizlere kolay gibi görünen bu fiil acaba göründüğü gibi kolay mıdır?
Şimdi uygulamalara bakalım;
Ali: Do you like coffee? (Kahveyi sever misin?)
Veli: Yes, I do. (Evet, severim.)
Yukarıdaki konuşmada merak edilen konu, kahvenin Veli tarafından sevilip sevilmediğidir. Ali'nin herhangi bir ikramı söz konusu değildir. Genel olarak bir soru sorulmaktadır ve bu soru herhangi bir ortamda sorulabilir. Şimdi aşağıdaki konuşmaya bakalım;
Ali: Do you like this coffee? (Bu kahveyi beğendin mi?)
Veli: Yes. It's great. (Evet. Harika.)
Görüldüğü üzere iki konuşmada da "Present Simple - Geniş Zaman" kullanılmış olmasına rağmen, Türkçe çevirilere baktığımızda, ikinci konuşmanın zaman bakımından "Past Simple - Geçmiş Zaman" olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir kaç örnek daha verecek olursak;
- Do you like my new car? (Yeni arabamı beğendin mi?)
- I've just bought some new shoes. Do you like them? (Az önce yeni ayakkabı aldım. Beğendin mi?)
- Do you like your new school? (Yeni okulunu beğendin mi?)
Adres:
Karaköprü mahallesi Kosova Caddesi
Mimoza sokak No: 9
Gölcük - KOCAELİ